- Katılım
- 18 Nis 2019
- Mesajlar
- 10
- Tepkime puanı
- 15
- Puanları
- 13
PC Oyunlarıyla ilgili Ansiklopedik Bilgiler.
PC oyunları teknolojinin eğlence alanındaki en sık kullanımlarından birisi olarak söylenebilir. PC oyunları ile Bilgisayar teknolojisinin birbirini tetiklemesiyle her iki alanda da inanılmaz bir ivme ortaya çıkmıştır. PC teknolojisi geliştirildikçe daha iyi oyunlar üretilmiş, bu oyunları sorunsuz çalıştırmak için de bilgisayar teknolojisi geliştirilmiştir. PC oyunları her ne kadar bilgisayarları başka bir şeye çevirmiş olsa da özü itibariyle ofis uygulamaları, endüstriyel uygulamalar, database uygulamaları gibi birer bilgisayar yazılımıdır.
İlk PC oyununun 1962 yılında PDP-1 sistemi üzerinde çalışmak üzere Stephen Russell ve arkadaşları tarafından MIT'de geliştirilen Spacewar! olduğu kabul edilmektedir. Tabii ki bu oyunun grafikleri günümüz oyunları ile asla bir tutulmayacak kadar ilkeldir. 1973 yılında ise ilk ticari oyun olan Pong Atari firması tarafından tanıtılmıştır. 80'li yıllarda yavaş da olsa oyunlar türleşmeye başlamış, metin tabanlı adventure ve rol yapma ( RPG-Role Playing Game ) oyunları yazılmıştır.
90'lı yılların başında mouse'un ve ses kartlarının bilgisayar sistemlerine dahil olması ve grafik ara birimlerinin gelişmesi ile PC oyunlarında da bir atılım meydana gelmiştir. Bu dönemlerde oyunlar görsel kalite olarak daha gelişmeye başlamıştır. 1992 yılında Wolfenstein oyunu ile oyunlara 3 boyut gelmiş ise de 3D oyunların ilk başarılı örneği 1993 yılında ID Software tarafından geliştirilen Doom oyunu olmuştur. Ancak zamanla bilgisayarların ekran bağdaştırıcıları artık yeterli gelmemeye başlayınca 90'lı yılların ortalarında 3D hızlandırıcılar PC oyunları dünyasında bir patlama yapmıştır. 3D hızlandırıcı kartlarının öncülüğünü 3DFX firması yapmıştır. 3D hızlandırıcılar ekran kartlarının yapamayacağı zorlu grafik işlemlerini yapmak üzere tasarlandığından bir dönem oyunseverler oyun oynamak için standart ekran bağdaştırıcıları yanında bir de pahalı 3D hızlandırıcı kart kullanmak zorunda kalmışlardır. Daha sonra oyunların fazlaca yaygınlanşması ve hemen hemen tüm oyunların artık 3D hızlandırıcı gerektirmesi sonucunda artık ekran kartı ve 3D hızlandırıcı ayrımı ortadan kalkmış ve 3D hızlandırıcılı ekran kartları meydana çıkmıştır. Günümüz de halen bu teknoloji sürdürülmektedir. Yine oyun API'lerinin (Application Program Interface) ortaya çıkması da ilk 3D hızlandırıcılarının ortaya çıkış dönemine denk gelmektedir. İlk 3D API 1989 yılında geliştirilen OpenGL olmasına karşın bu API daha çok endüstriyel programlarda kullanılmış ve oyunlarda yaygınlaşması daha sonraki dönemlerde olmuştur. 1995 yılına girdiğimizde piyasada birçok farklı ekran kartı ve ses kartı bulunmaktadır. Bu farklılık yazılan program ve oyunların farklı donanımlarda çalışma problemlerini ortaya çıkardığından hem bir standart oluşması hem de donanımların gelişmiş özelliklerinin kullanılması için Microsoft DirectX API'sini geliştirmiştir. Ancak yalnızca oyunlara yönelik ilk API 3DFX firmasının Glide API'sidir. Glide oldukça başarılı bir API olduğundan oyun dünyasında hızla yaygınlaşmış ve kısa sürede aynı zamanda ilk 3D hızlandırıcıyı da yapan üreticisi 3DFX'e büyük bir güç getirmiştir. Ancak bu saltanat fazla sürmemiş ve 3DFX firmasının stratejik hataları nedeniyle kısa sürede düşüşe geçmiş ve 2000'li yılların başında firma rakibi nVidia tarafından satın alınmıştır. Böylece oyun dünyasında çok güçlü ve başarılı olan Glide API'si de tarihe gömülmüştür. Şu anda halen kullanılan API'ler OpenGL ve DirectX API'leridir.
Günümüzde PC oyunları artık sinema gibi bir endüstri haline gelmiştir. Öyle ki oyun bütçeleri milyon dolarlarla ifade edilmeye başlamıştır. Fotogerçekliğe her adımda biraz daha yaklaşılmakta ve birden fazla kişinin aynı anda oynadığı online oyunlar yapılmış ve yaygınlaşmıştır.
Başka Bir Bakış Açısı ile PC Oyunları Tarihi
Öldürücü bir silahı dahi oyun aracı olarak kullanan insanlık öncelikli olarak farklı amaçlar için geliştirilmiş elektronik cihazları da oyun araçlarına çevirmiştir. Genelyorum ilk etkileşimli elektronik oyunun 1962 yılında Steve Russell ve arkadaşlarının MITde ( Massachussets Teknoloji Enstitüsü) yapmış olduğu Spacewar (uzay savaşı) adlı çalışma olduğudur. Bir bilgisayar programcısı olan Russell bu uygulamayı değeri milyon dolarlarla ifade edilen Digital PDP-1 ana bilgisayarlarında hazırlamıştır (Friedman, 1995). Bu bilgisayarı MITye bağışlayan DEC firması bilgisayarın uzay araştırmalarında kullanılmasını bekliyordu ancak makine tarihe bir uzaysavaşı olan ilk etkileşimli oyunun geliştirildiği platform olarak geçti. Oyunda iki kişi tarafından kontrol edilen iki uzay gemisi mevcuttu. Taraflar ateş ederek rakip gemiyi havaya uçurmaya çalışıyordu. Yön, hız ve yıldızların çekim gücü gibi parametrelerle uzay gemisinin hareketi kontrol ediliyordu. Vurulan geminin patlama efekti de vardı. Bu oyun kısa sürede benzer tüm bilgisayarlarda yerini aldı. İlginç bir nokta da Russellın bu uygulamanın potansiyel mali getirilerinin tam olarak farkında olmayışı idi. Russell isteyenlere oyunun kaynak kodlarını da veriyordu. İlk etkileşimli oyunun geliştirilmesinden 10 yıl sonra elektronik oyun çılgınlığı yaygınlaşmaya başladı. Evdeki televizyonlara takılan harici oyun konsolları o devrin bilgisayarlarına göre nispeten ucuz olan fiyatları ile elektronik oyunları daha geniş kitlelerle tanıştırdı. 1972 yılında televizyonlara
bağlanabilen ilk oyun Pong satışa sunuldu. Bu oyun temel olarak tenise benziyordu. İşin ilginç tarafı ilk Pongda oyuncuların skoru kağıt kalem ile tutmasıydı. Benzer ev tipi konsollar ve jeton ile çalışan makineler yavaş yavaş kitleleri peşinden sürüklemeye başladı. Elektronik oyunlar asıl ivmeyi Atari ve rakiplerinin daha etkileyici konsollar ve inanılmaz bir etki bırakan efsanevi oyunları yayınlaması ile kazandı. 1978 yılında Atari tarafından yayınlanan Space Invaders tam bir başarı idi. Bu oyun hala dillerde olup aradan yıllar geçmesine rağmen farklı platformlar için hala benzerleri üretilmektedir. Atari firması bir çok ilke daha imza atmaya devam etti ve art arda ses getiren pek çok oyunu piyasaya sürdü. 1981 yılında Namco firması Pac-Man oyununu, Nintendo ise Donkey-Kong oyununu yayınladı. 1970 ve 1980lerde süren Arcade oyun çılgınlığı dönemin gençliğinin kalbini kazanmış ve jeton yerine geçen milyonlarca çeyrek doları yemiştir (Fox, 2002)
1980lerin başlarında çeşitli firmalarca etkin olarak oyun oynanabilen ve aynı zamanda başka işlerde de kullanılabilen ev tipi kişisel bilgisayarlar farklı firmalarca pazara sunuldu. Bu aletlerin sunduğu bilgisayar işlevleri ailelerin konuya daha sıcak yaklaşmasını sağladı. Mesela 1982 yılında 600 $ fiyat ile satışa sunulan Commodore 64 bilgisayarı inanılmaz satış rakamlarına ulaştı. Bir
dönem için efsane olan bu bilgisayar elektronik oyun tarihi içinde çok önemli bir yere sahiptir. 1985 yılında Rusyadan elektronik oyun dünyasına önemli bir katkı geldi. Moskova Bilimler Akademisinden Alexey Pazhitnov Tetris oyununu yazdı. 1989 yılında üstün çoğul-ortam yetenekleri ile oyun dünyasında önemli ilerlemeleri ateşleyen Amiga bilgisayarlarından 1 milyon adet satıldı. 1990 yılında Nintendo muhtemelen tüm zamanların en çok satan oyun kartuşu Super Mario 3ü yayınladı. 1990ların ilk yarısında IBM uyumlu kişisel bilgisayarlar gelişen çoğul-ortam yetenekleri ile elektronik oyunların yaygınlaşmasında önemli rol oynamaya başladı. 1993 yılında ID Software elektronik oyun dünyasını önemli ölçüde günümüze kadar şekillendiren bir oyun türünü geliştirdi. Yayınladıkları Wolfenstein 3D, FPS (First-Person Shooters) adı verilen, oyunun kahramanın gözünden izlendiği ve rakiplerin vurulduğu bir türü doğurdu. Bu oyunu daha sonra çok bilinen Doom (1994) ve Quake (1996) serileri takip etti. Muhtemelen en popüler oyun türü olan FPSler 3 boyutlu sanal dünyada oyuncunun serbest olarak dolaşmasını ve çevre ile etkileşimini sağlamaktadır. Genelde amacın rakipleri avlamak olduğu bu oyunlar birden fazla oyuncunun katıldığı ölüm maçı diye bilinen sanal arenalar da sunmaktadır (Ayres, 2000).
Oyunlarla ilgili tek gelişim türlerle ilgili değildir. İşlem gücü ve yapay zekada önemli bir konu olmaya başlamıştır. Mesela 1997 yılında IBM Deep Blue bilgisayarı dünya satranç şampiyonu Gary
Kasparovu mat etmeyi başarmıştr. Günümüzde elektronik oyunlar konusundaki en önemli gelişme çevrim içi oynanan oyunlardır. Aynı anda kimi zaman on binlerce oyuncunun buluştuğu sanal ortamlar bazen yönetilen karakterin gelişimi için mücadelelere sahne olurken kimi zaman da terörist ve güvenlik güçlerinin oluşturduğu grupların ölümcül dövüşlerine ev sahipliği yapmaktadır.
PC oyunları teknolojinin eğlence alanındaki en sık kullanımlarından birisi olarak söylenebilir. PC oyunları ile Bilgisayar teknolojisinin birbirini tetiklemesiyle her iki alanda da inanılmaz bir ivme ortaya çıkmıştır. PC teknolojisi geliştirildikçe daha iyi oyunlar üretilmiş, bu oyunları sorunsuz çalıştırmak için de bilgisayar teknolojisi geliştirilmiştir. PC oyunları her ne kadar bilgisayarları başka bir şeye çevirmiş olsa da özü itibariyle ofis uygulamaları, endüstriyel uygulamalar, database uygulamaları gibi birer bilgisayar yazılımıdır.
İlk PC oyununun 1962 yılında PDP-1 sistemi üzerinde çalışmak üzere Stephen Russell ve arkadaşları tarafından MIT'de geliştirilen Spacewar! olduğu kabul edilmektedir. Tabii ki bu oyunun grafikleri günümüz oyunları ile asla bir tutulmayacak kadar ilkeldir. 1973 yılında ise ilk ticari oyun olan Pong Atari firması tarafından tanıtılmıştır. 80'li yıllarda yavaş da olsa oyunlar türleşmeye başlamış, metin tabanlı adventure ve rol yapma ( RPG-Role Playing Game ) oyunları yazılmıştır.
90'lı yılların başında mouse'un ve ses kartlarının bilgisayar sistemlerine dahil olması ve grafik ara birimlerinin gelişmesi ile PC oyunlarında da bir atılım meydana gelmiştir. Bu dönemlerde oyunlar görsel kalite olarak daha gelişmeye başlamıştır. 1992 yılında Wolfenstein oyunu ile oyunlara 3 boyut gelmiş ise de 3D oyunların ilk başarılı örneği 1993 yılında ID Software tarafından geliştirilen Doom oyunu olmuştur. Ancak zamanla bilgisayarların ekran bağdaştırıcıları artık yeterli gelmemeye başlayınca 90'lı yılların ortalarında 3D hızlandırıcılar PC oyunları dünyasında bir patlama yapmıştır. 3D hızlandırıcı kartlarının öncülüğünü 3DFX firması yapmıştır. 3D hızlandırıcılar ekran kartlarının yapamayacağı zorlu grafik işlemlerini yapmak üzere tasarlandığından bir dönem oyunseverler oyun oynamak için standart ekran bağdaştırıcıları yanında bir de pahalı 3D hızlandırıcı kart kullanmak zorunda kalmışlardır. Daha sonra oyunların fazlaca yaygınlanşması ve hemen hemen tüm oyunların artık 3D hızlandırıcı gerektirmesi sonucunda artık ekran kartı ve 3D hızlandırıcı ayrımı ortadan kalkmış ve 3D hızlandırıcılı ekran kartları meydana çıkmıştır. Günümüz de halen bu teknoloji sürdürülmektedir. Yine oyun API'lerinin (Application Program Interface) ortaya çıkması da ilk 3D hızlandırıcılarının ortaya çıkış dönemine denk gelmektedir. İlk 3D API 1989 yılında geliştirilen OpenGL olmasına karşın bu API daha çok endüstriyel programlarda kullanılmış ve oyunlarda yaygınlaşması daha sonraki dönemlerde olmuştur. 1995 yılına girdiğimizde piyasada birçok farklı ekran kartı ve ses kartı bulunmaktadır. Bu farklılık yazılan program ve oyunların farklı donanımlarda çalışma problemlerini ortaya çıkardığından hem bir standart oluşması hem de donanımların gelişmiş özelliklerinin kullanılması için Microsoft DirectX API'sini geliştirmiştir. Ancak yalnızca oyunlara yönelik ilk API 3DFX firmasının Glide API'sidir. Glide oldukça başarılı bir API olduğundan oyun dünyasında hızla yaygınlaşmış ve kısa sürede aynı zamanda ilk 3D hızlandırıcıyı da yapan üreticisi 3DFX'e büyük bir güç getirmiştir. Ancak bu saltanat fazla sürmemiş ve 3DFX firmasının stratejik hataları nedeniyle kısa sürede düşüşe geçmiş ve 2000'li yılların başında firma rakibi nVidia tarafından satın alınmıştır. Böylece oyun dünyasında çok güçlü ve başarılı olan Glide API'si de tarihe gömülmüştür. Şu anda halen kullanılan API'ler OpenGL ve DirectX API'leridir.
Günümüzde PC oyunları artık sinema gibi bir endüstri haline gelmiştir. Öyle ki oyun bütçeleri milyon dolarlarla ifade edilmeye başlamıştır. Fotogerçekliğe her adımda biraz daha yaklaşılmakta ve birden fazla kişinin aynı anda oynadığı online oyunlar yapılmış ve yaygınlaşmıştır.
Başka Bir Bakış Açısı ile PC Oyunları Tarihi
Öldürücü bir silahı dahi oyun aracı olarak kullanan insanlık öncelikli olarak farklı amaçlar için geliştirilmiş elektronik cihazları da oyun araçlarına çevirmiştir. Genelyorum ilk etkileşimli elektronik oyunun 1962 yılında Steve Russell ve arkadaşlarının MITde ( Massachussets Teknoloji Enstitüsü) yapmış olduğu Spacewar (uzay savaşı) adlı çalışma olduğudur. Bir bilgisayar programcısı olan Russell bu uygulamayı değeri milyon dolarlarla ifade edilen Digital PDP-1 ana bilgisayarlarında hazırlamıştır (Friedman, 1995). Bu bilgisayarı MITye bağışlayan DEC firması bilgisayarın uzay araştırmalarında kullanılmasını bekliyordu ancak makine tarihe bir uzaysavaşı olan ilk etkileşimli oyunun geliştirildiği platform olarak geçti. Oyunda iki kişi tarafından kontrol edilen iki uzay gemisi mevcuttu. Taraflar ateş ederek rakip gemiyi havaya uçurmaya çalışıyordu. Yön, hız ve yıldızların çekim gücü gibi parametrelerle uzay gemisinin hareketi kontrol ediliyordu. Vurulan geminin patlama efekti de vardı. Bu oyun kısa sürede benzer tüm bilgisayarlarda yerini aldı. İlginç bir nokta da Russellın bu uygulamanın potansiyel mali getirilerinin tam olarak farkında olmayışı idi. Russell isteyenlere oyunun kaynak kodlarını da veriyordu. İlk etkileşimli oyunun geliştirilmesinden 10 yıl sonra elektronik oyun çılgınlığı yaygınlaşmaya başladı. Evdeki televizyonlara takılan harici oyun konsolları o devrin bilgisayarlarına göre nispeten ucuz olan fiyatları ile elektronik oyunları daha geniş kitlelerle tanıştırdı. 1972 yılında televizyonlara
bağlanabilen ilk oyun Pong satışa sunuldu. Bu oyun temel olarak tenise benziyordu. İşin ilginç tarafı ilk Pongda oyuncuların skoru kağıt kalem ile tutmasıydı. Benzer ev tipi konsollar ve jeton ile çalışan makineler yavaş yavaş kitleleri peşinden sürüklemeye başladı. Elektronik oyunlar asıl ivmeyi Atari ve rakiplerinin daha etkileyici konsollar ve inanılmaz bir etki bırakan efsanevi oyunları yayınlaması ile kazandı. 1978 yılında Atari tarafından yayınlanan Space Invaders tam bir başarı idi. Bu oyun hala dillerde olup aradan yıllar geçmesine rağmen farklı platformlar için hala benzerleri üretilmektedir. Atari firması bir çok ilke daha imza atmaya devam etti ve art arda ses getiren pek çok oyunu piyasaya sürdü. 1981 yılında Namco firması Pac-Man oyununu, Nintendo ise Donkey-Kong oyununu yayınladı. 1970 ve 1980lerde süren Arcade oyun çılgınlığı dönemin gençliğinin kalbini kazanmış ve jeton yerine geçen milyonlarca çeyrek doları yemiştir (Fox, 2002)
1980lerin başlarında çeşitli firmalarca etkin olarak oyun oynanabilen ve aynı zamanda başka işlerde de kullanılabilen ev tipi kişisel bilgisayarlar farklı firmalarca pazara sunuldu. Bu aletlerin sunduğu bilgisayar işlevleri ailelerin konuya daha sıcak yaklaşmasını sağladı. Mesela 1982 yılında 600 $ fiyat ile satışa sunulan Commodore 64 bilgisayarı inanılmaz satış rakamlarına ulaştı. Bir
dönem için efsane olan bu bilgisayar elektronik oyun tarihi içinde çok önemli bir yere sahiptir. 1985 yılında Rusyadan elektronik oyun dünyasına önemli bir katkı geldi. Moskova Bilimler Akademisinden Alexey Pazhitnov Tetris oyununu yazdı. 1989 yılında üstün çoğul-ortam yetenekleri ile oyun dünyasında önemli ilerlemeleri ateşleyen Amiga bilgisayarlarından 1 milyon adet satıldı. 1990 yılında Nintendo muhtemelen tüm zamanların en çok satan oyun kartuşu Super Mario 3ü yayınladı. 1990ların ilk yarısında IBM uyumlu kişisel bilgisayarlar gelişen çoğul-ortam yetenekleri ile elektronik oyunların yaygınlaşmasında önemli rol oynamaya başladı. 1993 yılında ID Software elektronik oyun dünyasını önemli ölçüde günümüze kadar şekillendiren bir oyun türünü geliştirdi. Yayınladıkları Wolfenstein 3D, FPS (First-Person Shooters) adı verilen, oyunun kahramanın gözünden izlendiği ve rakiplerin vurulduğu bir türü doğurdu. Bu oyunu daha sonra çok bilinen Doom (1994) ve Quake (1996) serileri takip etti. Muhtemelen en popüler oyun türü olan FPSler 3 boyutlu sanal dünyada oyuncunun serbest olarak dolaşmasını ve çevre ile etkileşimini sağlamaktadır. Genelde amacın rakipleri avlamak olduğu bu oyunlar birden fazla oyuncunun katıldığı ölüm maçı diye bilinen sanal arenalar da sunmaktadır (Ayres, 2000).
Oyunlarla ilgili tek gelişim türlerle ilgili değildir. İşlem gücü ve yapay zekada önemli bir konu olmaya başlamıştır. Mesela 1997 yılında IBM Deep Blue bilgisayarı dünya satranç şampiyonu Gary
Kasparovu mat etmeyi başarmıştr. Günümüzde elektronik oyunlar konusundaki en önemli gelişme çevrim içi oynanan oyunlardır. Aynı anda kimi zaman on binlerce oyuncunun buluştuğu sanal ortamlar bazen yönetilen karakterin gelişimi için mücadelelere sahne olurken kimi zaman da terörist ve güvenlik güçlerinin oluşturduğu grupların ölümcül dövüşlerine ev sahipliği yapmaktadır.
Moderatör tarafında düzenlendi: